logo
Turkish flag
716
BARAJ
624
HES
481
GÖLET VE BENT
302
İÇME SUYU
6,0
MİLYAR FİDAN
45
MİLLİ PARK

Sosyal Medya Hesapları

Prof. Dr. Veysel Eroğlu
Prof. Dr. Veysel EroğluVeyselEroglu03Facebook
Veysel Eroğlu
Veysel Eroğlu@veyselerogluInstagram
Sonraki Haber >>

ÜLKEMİZİN KALKINMASINDA ÖNCÜ MÜHENDİSLİK PROJELERİ...

Yayınlama Tarihi: 30 Mayıs 2022
Önceki Dönem Orman ve Su İşleri Bakanı, Afyonkarahisar Milletvekili Prof. Dr. Veysel EROĞLU, Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından tertip edilen Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Öğrenci Sempozyumuna katılarak "Ülkemizin Kalkınmasında Öncü Mühendislik Projeleri" konulu bir konferans verdi.
Prof. Dr. Veysel Eroğlu, konuşmasında özellikle mühendisliğin ehemmiyeti ve ülkemizde son 19 yılda inşa edilen muazzam yatırımlar hakkında da bilgi sunmuştur.
Konferans 2

Saygıdeğer misafirler, sevgili gençler;

Bu güzel ve anlamlı günde herkesi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bu önemli program için Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karakaş’a teşekkür ediyorum. Bugün burada sizlerle birlikte bir akademisyen ve mühendis olarak bulunuyorum.

Sevgili Gençler;

Mühendislik fakülteleri, ülkemizin; alt ve üst yapısının inşası, sanayi ve teknolojisinin gelişmesi, üretim ve katma değerin daha da arttırılması bakımından son derece önemli bir meslek grubudur. Muhakkak bütün meslek gruplarının ayrı ayrı faydaları vardır. Ama rekabet ortamının arttığı küresel Dünya konjonktüründe mühendisliğin yeri çok ayrıdır. 21. Yüzyıl, mühendislerin elinde şekillenmektedir.

Metaverse, yapay zeka, NFT, robot teknolojileri her geçen gün hayatımızın bir parçası haline gelmektedir. Bugün ülkelerin ihracat verilerine baktığımızda geliştirdikleri bir yazılımla, dünyanın gidişatını değiştirerek milyarlarca dolarlık kazanç sağlamaktadırlar. Geçtiğimiz günlerde Elon Musk, sosyal medya platformu olan Twitteri 44 milyar $’a satın aldı. Yapay zeka alanında, savunma sanayi alanında veya inşaat teknolojilerinde yapacağınız bir yenilik, ülkemizin kalkınmasında büyük katkı sağlayabilir.

Konferans 3

Sevgili Gençler;

Teknolojiye ve yeniliğe her zaman yakından takip eden biri olmuşumdur. Doktora çalışmamı yaparken bilgisayar programları yazıp, Bilgi İşlem Merkezinde işletirdik. O zaman İTÜ’de Taşkışla binasında devasa bir Bilgi İşlem Merkezi vardı. Kartları delgi makinasında deler, sisteme verirdik. Bir yerde hatalı delme olursa saatlerce hatayı bulmak için uğraşırdık.

Teknoloji kısa sürede büyük ilerleme kat etti. Biz üniversitede okurken, 1970’li yıllarda mühendislik hesapları için sürgülü hesap cetvelleri kullanırdık. Daha sonra dört işlem elektronik hesap makinaları çıktı. İlk çıktığında 500 dolar idi. Yıllar sonra 5 dolara düştü. Daha sonra üssel fonksiyonları hesaplayan makinalar yaygınlaşmaya başladı. Bilahare basit bilgisayarlar piyasada hızla yayıldı.

Eskiden İTÜ Bilgi İşlem Merkezi’nde 500 m2’lik alanı kapsayan devasa bilgisayarların yerini, çok küçük bir odaya sığan sistemler aldı. Burada bir hatıramı zikretmek istiyorum: İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümünde araştırma projesi yaparken daha güçlü bir bilgisayar almam gerekti. Şu anda bütün okullarda olan böyle bir bilgisayar için Rektörlüğe müracaat ettim. Bedeli projeden karşılanacaktı. O zamanki rektörümüz, “Bu kadar ileri bir bilgisayara ne gerek var?” diyerek talebimi geri çevirdi. Ancak ben pes etmedim. Laboratuvara malzeme alır gibi talep ettim.

Önce laboratuvar sistem ünitesi olarak ana sistemi, görüntü cihazı adıyla ekranı aldım. Ama klavye için bir laboratuvar malzeme ismi bulamayınca aynen yazdım. Rektörümüz, dekanımıza “Veysel Hoca kapıdan sokamadığı bilgisayarı, bacadan sokuyor.” demiş. Böylece bilgisayarıma kavuştum. İSKİ Genel Müdürü olunca, İSKİ’nin bilgi işlem merkezinin çağın çok gerisinde kalmış bir sistem olduğunu gördüm. Tamamen kapalı bir sistem idi.

İSKİ, bir firma ile işletim ve bakım sözleşmesi yapmış, yedek parça vs. de dâhil yılda takriben 1,5 milyon dolar ücret ödeniyordu. Sisteme müdahale mümkün değildi. Çoğu kere yanlış faturalar yüzünden İSKİ her üç müşteriden biri ile kavgalı veya mahkemelik idi. Hantal, iptidai ve çok masraflı bilgi işlem merkezini ileri teknoloji ile yenilemeyi gerekli gördüm. En ileri sistemin nerede olduğunu araştırınca ABD Houston’da olduğu bilgisine ulaştım. Hemen oraya gidip bir yolunu bularak merkezin içine girdim. Teknolojiyi iyi bildiğimden sistemle alakalı bütün bilgileri aldım.

Türkiye’ye dönünce şartnameyi hazırladık. O dönem İSKİ’de kurduğumuz Bilgi İşlem Merkezi, ülkemizin en ileri bilgi işlem merkezi idi. Çevre ve Orman Bakanlığım döneminde, Meteoroloji Genel Müdürüm, tahmin nispetini yüzde 90’ın üzerine çıkartabilmek için süper bilgisayar sistemi alınması gerektiğini söyleyince, önce “Ne lüzum var?” diye düşündüm. Ama geçmişte İTÜ’de iken benim başıma gelen hadiseyi hatırlayıp hemen imzaladım.

Değerli Gençler;

Alanım olması sebebiyle bugün daha çok inşaat ve çevre mühendisliği üzerinde durmak istiyorum. Son 20-30 yıldır inşaat teknolojileri çok gelişti. Dünyada ve ülkemizde inşaat sektörü muazzam bir gelişim gösterdi. 18. yüzyılda başlayan Sanayi İnkılabına ülkemiz gereken ehemmiyeti verememiş olsa da, özellikle son yıllarda gösterdiği büyük hamle ile inşaat sektöründe Dünya’nın sayılı ülkeleri arasına girmiştir.

Ülkemizde ilk mühendislik, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde 1773 yılında kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun, yani İmparatorluk Deniz Mühendishanesidir. Burada gemi inşaatı ve deniz haritalarının yapılması konusunda uzman personel yetiştirilmiştir.

Değerli Gençler;

Türk müteahhitlerinin Dünya’ya açılmasında benim de mensubu olduğum İTÜ’nün değerli mezunlarından merhum Muammed Manguş’un büyük katkıları olmuştur. 1969 yılında ülkesi Libya’ya döndükten sonra İmar Bakanı olarak Hükümette yer almıştır. Muhammed Manguş, 13 yıl boyunca ülkesinin liman ve nehir projelerini yöneten isim olmuştur. Kendisi, 1973 yılında Türk müteahhitlerinin uluslararası alandaki ilk inşaat çalışmalarına başlamasında öncü bir isimdir.

Libya’nın en büyük limanlarından biri olan Tripoli’nin inşası için Avrupa ve Asyalı çok sayıda müteahhitin teklif vermelerine rağmen, O, Türkiye’ye olan vefa borcu sebebiyle, Türk müteahhitleri tercih etmiştir. Kendisinin “Ne yaparsam yapayım Türklere olan borcumu ödeyemem” dediği bilinmektedir. 1997 yılında Başbakan olan Muhammed el Manguş, ülkemizle olan işbirliğini devam ettirmiştir. Özellikle Türk Müteahhitlerin Libya’dan başlayarak, Ortadoğu, Rusya ve bütün Dünya’ya açılmasında çok büyük katkıları olmuş önemli bir isimdir. Burada merhum Muhammed Manguş ile alakalı bir hatıramı da zikretmek isterim.

Merhum Muhammed Manguş’un daveti üzerine Libya’ya giderek inceleme imkânı bulduğum, bir mühendislik harikası olan “Great Man Made River Project” yani “Büyük Nehir Projesinden” kısaca bahsetmek istiyorum. %95’i çöl olan Libya’da petrol ararken, Sahra Çölünün doğusunda büyük bir su kaynağı keşfedilmiştir. Miktarı 2 milyon km3 civarındaki tahmin edilen bu kaynağı yeraltından çıkartarak ülkenin kuzeyinde bulunan içmesuyu sıkıntısı yaşayan şehirlere taşınmak istenmiştir.

Libya’nın içmesuyu mes’elesini çözecek proje, aynı zamanda arazilerin sulanmasıyla birlikte Libya’yı Afrika’nın gıda üretim üssü haline getirecekti. 1984 yılında başlanan bu muazzam projede büyük oranda muvaffak olunmuş ancak 2011 yılında çıkan “Arap Baharı” ile bu proje maalesef akamete uğramıştır.

Sevgili Gençler;

Türkiye havaalanı, yol, köprü, baraj, gölet, sulama teknolojileri içmesuyu temin tesisleri, atıksu arıtma tesisleri inşaatında da Dünya’nın sayılı ülkelerinden biridir. Bu hususta bir hatıramı anlatmak istiyorum.

1994 yılı öncesi susuzluktan Kerbela’ya dönen İstanbul’un içmesuyu mes’elesini çözmem için o dönem Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından İSKİ Genel Müdürlüğü vazifesine getirilmiştim. Kısa sürede İstanbul’un içmesuyu, atıksu ve diğer çevre mes’elelerini Allah’a şükür çözmüştük.

O dönem Moskova’nın Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcıları İSKİ’ye resmi bir ziyarette bulunmuşlardı. Moskova’dan gelen misafirleri makam odamda ağırlarken kendileri Moskova’daki tesislerin büyüklüklerini anlatarak övünmeye başladılar. Önce isale hattından başladılar. “Bizde Moskova’ya su getiren 2,0 m çapında dev borular var.” Deyince, biz de “İstanbul’a 2,2 m çapında borularla su getiriyoruz. Terkos-Kâğıthane 42 km 2,2 m çapında, Ömerli-Çamlıca 23 km 2,2 m çapında.” dedik.

Bu sefer onlar “Moskova’da 1 milyon m3 suyu arıtacak tesis var.” dediler. Bizde “Yeni kurduğumuz 1,2 milyon m3 suyu en ileri teknikle, hatta ozon uygulamasıyla arıtacak ileri içme suyu tesisleri var” deyince durakladılar. Bu sefer “Bizde 4 m çapında içinden kamyon geçen atık su tünelleri var.” dediler, bizde “Orhantepe-Tuzla güzergâhında 4,5 m çapında dev atık su tünellerimiz var.” deyince tamam deyip, bütün tesislerimizi gezdiler.

Dönerlerken “Bu tesisleri kim inşa etti?” diye sordular. “Projeleri yerli mühendislerle, inşaatını yerli müteahhitlerle yapıyoruz.” deyince, bütün firmaların liste ve iş bitirme belgelerini aldılar. Daha sonra Türk firmaları Moskova’daki işlere davet edildi. Daha pek çok ülkeden tesislerimizi ziyaret edenler oldu.

Sevgili Gençler;

Mühendislik çok önemli bir meslektir. Ben, İSKİ ve DSİ Genel Müdürlüğü ile Bakanlık yaptığım dönemlerde mutlaka kuruma aldığımız yeni mühendisleri 3 safhadan oluşan eğitime tabi tutardım. İntibak eğitimi, mesleki eğitim ve ihtisas eğitimi. Hangi mühendislik alanı olursa olsun mutlaka tatbikat yapmak esastır. Masa başından çalışarak, sadece teorik bilgilerle mühendis olunmaz. Mühendis; sahada, arazide işin başında olmalıdır. Sizlere bu hususun ehemmiyetine binaen bir filozofun deve hikâyesini anlatmak isterim.

Kıymetli Gençler;

Hem öğrencilik hayatınızda hem de mezun olduktan sonra iş hayatınızda muvaffak olmak için bazı esaslara dikkat etmeniz gerekmektedir. İşlerinizde muvaffak olabilmek için öncelikle büyük düşünmeniz gerekmektedir. Günübirlik, palyatif (geçici) çözümler en kötü çözümdür.

  • Kısa,

  • Orta,

  • Uzun Vadeli Hedefler,

  • Master Plan

Hedeflerimizi belirlemek ve bu hedeflere doğru emin adımlarla ilerlemek başarının önemli anahtarlarından biridir.

  • Ancak büyük hedefleri olan milletler yükselir.

  • Her kurumun büyük hedefi yani Kızıl Elması olmalıdır.

  • Ulaşmak istediğiniz hedef, sizin kapasitenizdir.

  • Rotası olmayan geminin yelkenlerini dolduracak rüzgâr yoktur.

Zaman

  • Paha biçilmez bir kaynaktır.

  • En demokratik paylaşılan kaynaktır.

  • En kıt kaynaktır.

  • Geri getirilemez.

  • Depolanamaz.

  • Değiştirilemez.

  • Zamanı İyi İdare Etmek.

Planlı davranılırsa her şey, gayenize hizmet eder. Plansız davranılırsa her şey, gayenize engel olur.

İş + Laf = Sabit

Yani, çok konuşan az iş yapar.

Muvaffakiyet % = Kabiliyet % x (Arzu), yani başarı için tecrübe, kabiliyet ve heves şarttır.

Muvaffakiyetin Sırrı 7 T

  1. Tahayyül, hayal edilmeli.

  2. Tetkik, incelenmeli.

  3. Tahkik, derinlemesine araştırılmalı.

  4. Takvim, işin zaman planlaması yapılmalı.

  5. Tatbik, Uygulanmalı.

  6. Takip, işin bütün safhaları denetlenmeli.

  7. Tekemmül, iş mükemmel bir şekilde tamamlanmalı.

Muvaffakiyetin Unsurları

  • Niyet

  • İyi niyet

  • Ehliyet

  • Liyakat

  • Çalışkanlık

  • Sebat ve kararlılık

  • Şevk ve heyecan

  • Takım çalışması

  • Fedakârlık

  • Tecrübe

Değerli Gençler;

Türk müteahhitleri, özellikle Hükümetimizle birlikte Dünya’da büyük gelişim göstermiştir. Dünya’nın büyük ekonomilerine sahip dev ülkelerini geride bırakan müteahhitlik sektörümüz Çin’den sonra 2. durumdadır. Müteahhitlerimiz, Avrupa’da, Orta Asya’da, Afrika’da Rusya’da dev inşaatlara imza atmaktadır.

Ülkemizde son 20 yılda inşa edilen havaalanı, köprü, tünel, baraj, sulama tünelleri, içmesuyu tünelleri, atıksu arıtma tesisleri, bina gibi pek çok yapının altında Türk mühendis ve müteahhitlerinin imzası vardır. Dünyadaki 10 mega projenin 6’sı ülkemizdedir.

  • İstanbul Havaalanı Dünya’nın en büyük ve modern havaalanlarından birisidir.

  • 1915 Çanakkale Köprüsü,

  • Osman Gazi Köprüsü,

  • Yavuz Sultan Selim Köprüsü,

  • Deriner Barajı,

  • Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı,

  • Karaman Ermenek Barajı,

  • Avrasya Tüneli,

  • Marmaray

  • En son 14 Mayıs 2022’de açılan Rize – Artvin Havaalanı

Dünya’nın ve ülkemizin sayılı yapıları olup, Türk mühendis ve müteahhitlerinin eseridir.

Kıymetli Gençler;

Hükümetimizle birlikte ülkemizin dört bir yanında dev su yapıları inşa ettik. Son 19 yılda ülke genelinde 9.189 adet su ile alakalı tesisi inşa ederek bu alanda bir rekora imza attık.

Bu tesislerin;

  • 654’ü baraj,

  • 605’i HES,

  • 462’si gölet ve bent

  • 1.561 sulama tesisi,

  • 289 içmesuyu temini tesisi,

  • 21 atıksu arıtma tesisidir.

Türkiye, Dünya’nın en çok baraj ve gölet inşa eden 3. büyük ülkesidir.

249 metre yüksekliğe sahip, ülkemizin hâlihazırda en yüksek, Dünya’nın 6. Yüksek barajı olan Artvin Deriner Barajı tam bir mühendislik harikasıdır. Takriben 2 milyar m3 su biriktirme hacmine sahip barajın kurulu gücü 670 MW, yıllık enerji üretimi 2 milyar 115 milyon kWh’tir. Bu muazzam proje 2014 yılında National Geographic’in “Dev Yapılar” isimli Belgesel Programında yer almıştır.

Bir başka mühendislik harikası tesisimiz ise Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajıdır. Türk mühendis ve müteahhitlerinin gururu olan bu tesis Bakanlığım döneminde inşa edilerek 2018 yılında tamamlanmıştır. 135 metre yüksekliğindeki Ilısu Barajı, takriben 11 milyar m3 su biriktirme hacmine sahiptir. Yılda 4,120 milyar kWh enerji üretmektedir. 2 yıl önce enerji üretmeye başlayan baraj, Milli Ekonomiye 6,6 milyar TL katkı sağlamıştır.

Yine Bakanlığım döneminde temelini attığımız ve büyük bölümünü tamamladığımız Artvin Yusufeli Barajı, 275 metre yüksekliği ile ülkemizin en yüksek, Dünyanın ise 3. en yüksek barajı olacaktır. İnşaatı tamamlanmış olup, yakın zamanda su tutmaya başlayacaktır.

Sevgili Gençler, Kıymetli Meslektaşlarım,

Asrın Projesi ismiyle bilinen KKTC İçmesuyu Temin Projesi de ülkemizin gururudur. Dünya’da ilk ve tek olan bu projede, borular Akdeniz’in yüzeyinden 250 metre derinlikte askıda götürülmüştür.

Anamur’da inşa ettiğimiz Alaköprü Barajının suyunu 80 km’si denizin içerisinden toplam 107 km’lik dev isale hattı ile KKTC’de inşa ettiğimiz Geçitköy Barajına iletilmektedir. Yılda 75 milyon m3 su KKTC’ye iletilmektedir. Bütün bu yapılar, Türk mühendislerimizin eseridir.

  • İstanbul Büyük Melen İçmesuyu Projesi ve Boğaz Geçiş Tüneli,

  • Ankara Gerede İçmesuyu Tüneli,

  • 221 km’lik Şanlıurfa-Mardin Ana Kanalı,

  • 17.185 km uzunlukla Dünya’nın en uzun sulama tüneli olan Suruç Tüneli,

  • Torosların menba suyunu Konya Ovasına aktaran 17.034 metrelik Mavi Tünel, Türk mühendislerinin eseridir.

Sevgili Gençler;

Sizler, ülkemizin geleceğisiniz, güçlü Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirecek genç nesillersiniz.

Bugün bizim yukarılara çıkardığımız çıtayı siz çok daha yukarılara taşıyacaksınız.

Türkiye’yi, Dünya’nın en güçlü ülkesi haline getirecek genç beyinler sizlersiniz.

Sizlere eğitim hayatınızda muvaffakiyetler diliyorum.

Herkesi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

Su Gibi Aziz Olunuz…

Konferans 5

En Yeni Basılı Eserleri

27/02/2025